Rusya Devlet Duması Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutskiy, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in, İsrail’in İran’a yönelik füze saldırılarını “diğer tüm Batılılar adına kirli işi yaptığını” söyleyen ifadelerine sert tepki gösterdi. Slutskiy, Merz’in söylemini “sıradan bir faşizm” ve “kendi iktidar hırsları uğruna insan hayatlarını hiçe saymak” olarak nitelendirdi.
Slutskiy, Telegram kanalında yaptığı açıklamada, “Avrupa şahincilerinin kendi kendini ele verişi: Almanya Başbakanı Merz, İsrail’in İran’a yönelik füze saldırılarıyla ‘diğer tüm Batılılar adına kirli işi yaptığını’ söyledi. Benzer ifadeleri daha önce neonazist Kiev rejiminin vahşetini savunan ‘avukatlardan’ da duymuştuk. Onların sponsorları, Ukraynalıların ‘demokrasi ve özgürlüğü’ koruduğunu, Avrupa’nın da ‘Rus tehdidine’ karşı savunulduğunu söylüyorlardı. Gerçekte Merz’in söylemi, kendi iktidar hırsları uğruna insan hayatını hiçe sayan düpedüz bir faşizmdir. Bu tür politikacılar dünyayı uçurumun kenarına sürüklüyor” ifadelerini kullandı. Bu sert çıkış, Rusya’nın Batı’nın İsrail politikalarına yönelik artan eleştirilerini gözler önüne seriyor.
Slutskiy, olayların zor kullanılarak çözülmesini meşrulaştırmanın insanlığı felakete sürükleyeceğini belirtti. İran’ın nükleer programı sorununa askeri bir çözüm bulunmadığını vurgulayan Slutskiy, bu nedenle çok geç olmadan füze saldırılarının durdurulması ve müzakere sürecine geri dönülmesi gerektiğini ifade etti. Rus yetkili, harekete geçmek için artık sadece sayılı günler kaldığı uyarısında bulunarak, diplomatik çözümün aciliyetini bir kez daha dile getirdi.
İsrail, 13 Haziran gecesi, İran’ın “geri dönüşü olmayan bir eşiğe yaklaştığını” öne sürdüğü gizli bir askeri nükleer program yürüttüğü iddiasıyla askeri bir operasyon başlatmıştı. Hava bombardımanları ve sabotaj gruplarının saldırıları sonucunda, İran’daki nükleer tesisler, üst düzey generaller, önde gelen nükleer fizikçiler, hava üsleri, hava savunma sistemleri ve karadan karaya füzeler hedef alınmıştı.
İran, nükleer programında askeri bir bileşen bulunduğu iddialarını reddederek, saldırılara füze salvoları ve insansız hava araçlarıyla karşılık vermiş, Tahran’ın hedefinde, İsrail’in askeri ve askeri-sanayi tesisleri yer almıştı. Her iki tarafın saldırılarında da sivil yerleşimlerin hedef alınması ve sivil kayıpların sayısının artması ise uluslararası toplumda büyük endişe yaratıyor.
Sivil Kayıplar Endişe Verici Boyutta
İsrail, İran’ın düzenlediği saldırılarda 20’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, 600’den fazla kişinin ise yaralandığını bildirmişti. İran Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise, ülkede 220’den fazla kişi yaşamını yitirdiği, en az bin 800 kişinin yaralandığı belirtilmişti. İran’ın Rusya Büyükelçisi Kazem Celali ise yaklaşık 300 sivilin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
İsrail ve İran, her gün karşılıklı olarak birçok kez saldırı düzenlemeye devam ediyor. İsrail yetkilileri, İran’ın nükleer programı tamamen ortadan kaldırılana kadar operasyonları sürdüreceklerini belirtirken; Tahran ise, İsrail bombardımanları durdurulana kadar İsrail’i vurmakla tehdit ediyor. Bu karşılıklı tehditler ve süregelen saldırılar, bölgedeki çatışmanın derinleştiğini ve diplomatik çözüm arayışlarının hız kazanması gerektiğini gösteriyor.