Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye’nin ağır ekonomik krizi nedeniyle dar gelirlilerin açlıkla boğuştuğunu, işçi sendikalarına baskı arttığını ve grevlerin 60 gün süreyle ertelendiğini belirtti. Milli güvenlik bahanesini eleştiren Özdağ, gerçek tehdidin yanlış ekonomi politikaları, baskıcı hukuk uygulamaları, muhalefete yönelik baskılar ve sınırda bulunan milyonlarca sığınmacı olduğunu savundu. Grevlerin milli güvenliği tehdit etmediğini vurguladı.
Özdağ, “Öcalan Komisyonu”nu da eleştirerek, amacının Öcalan’ı meşrulaştırmak ve taleplerini kamuoyuna duyurmak olduğunu, bunun Öcalan’ı siyasi aktöre dönüştüreceğini söyledi. Komisyonun toplumda büyük rahatsızlık yarattığını ve AK Parti, MHP ve CHP seçmenlerinden tepki gördüğünü belirtti. Milli vicdanın komisyona karşı olduğunu ifade etti.
PKK’nın silah bırakma iddialarını da değerlendiren Özdağ, örgütün silahlarının bir kısmını PYD ve PJAK’a devrettiğini, elemanlarını kaydırdığını ve 30 kalaşnikofun yakılmasının silah bırakma anlamına gelmediğini söyledi. Silahların devlete resmi olarak teslim edilmesi gerektiğini vurgulayarak, Cemil Bayık’ın açıklamasını sorguladı.
Özdağ, Öcalan Komisyonu’nun tüm görüşmelerinin televizyondan yayınlanmasını talep etti. AK Parti Grup Başkanvekili’nin görüşmelerin basına kapalı yapılmasını önermesini eleştirerek, “Türk milletinden neyi gizliyorsunuz?” diye sordu. Komisyonun açık ve şeffaf olması gerektiğini belirtti.