10 Mart Mutabakatı, Suriye sahasında yeni bir sayfa açma iddiasıyla imzalandı. Ancak SDG’nin anlaşmanın gereklerini yerine getirmemesi, Şam’la entegrasyon sürecini kilitlerken, İsrail tarafından algı operasyonları ve provokasyonlar yeniden devreye sokuldu. Konuya ilişkin Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. İşte detaylar…
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Mazlum Abdi arasında 10 Mart Mutabakatı imzalandığı gün İmralı heyetinde yer alan bir isimle konuşuyordum. “Bu anlaşmayı duyunca oh dedim. Çünkü süreç açısından Suriye önemliydi” demişti.SDG, Şam yönetimi ile anlaşma imzaladı ama gereğini yerine getirmedi. Türkiye ise yürütülen sürecin zarar görmemesi, ABD’nin verdiği sözleri yerine getirmesi için stratejik sabır gösterdi. Sahadaki baskıyı artırdı, askeri operasyon seçeneğini her zaman hazır tuttu. Sonunda bugüne geldik.
Gözler Suriye CumhurbaşkanıAhmed Şara’nın yapacağı açıklamaya çevrilmişti.Şara’nın açıklamasından önce SDG, Şam yönetimi ile anlaşmaya varıldığı, siyasi konuların ayrıca müzakere edileceği haberini yaydı. Suriye Enformasyon Bakanlığı tarafından anında yalanlandı.Mazlum Abdi’nin 27 Aralık Cumartesi günü Şam’da olduğu haberi uçuruldu. Bu da Suriye devleti tarafından yalanlandı. Ama İsrail-SDG ortak yapımı algı operasyonları bitmedi.
İSRAİLDÜĞMEYE BASTI
Algı operasyonları Şam duvarına çarpıp geri dönünce İsrail,Ahmed Şara’nın açıklamasından saatler önce düğmeye bastı. Bir kez daha Lazkiye’deEseddönemi kalıntıları üzerinden Nusayrileri ayakalandırmaya çalıştı.Eseddönemi askerlerine İran’ın güdümündeki Şii milisler de destek verdi. 10 Mart Mutabakatı’ndan önce de şubat ayında Tartus ve Lazkiye’de yine aynı oyunu oynamış, Nusayrileri ayaklandırmıştı. Ama başarısız oldular.
İsrail diğer yandan Suveyda’da Dürzileri kışkırtırken, DEAŞ kartını da masaya sürdü. DEAŞ yeniden hortlatılıp kanlı eylemlere başlatıldı.
Amaç Suriye’yi istikrarsızlaştırıp, SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonunu önlemek ve ülkeyi yeniden iç savaş ortamına çekmek.
SDG, İsrail ve İran, Suriye’yi istikrarsızlaştırıp yeniden iç savaşı başlatmak istiyor.
Türkiye, Şam yönetimi ve ABD ise istikrardan yana tavır koymuş durumda.
Bakalım bilek güreşini kim kazanacak?
Bu arada İsrail’in uydusu haline gelen SDG’nin ayak oyunları ise bitmiyor. Suriye Savunma BakanıEbu Kasratarafından, 10 Mart anlaşmasının uygulanması için 7 Aralık tarihindeMazlum Abdi’ye yazılı bildirimde bulunuyor.
1.Şam yönetimi Rakka, Haseke ve Deyrizor vilayetlerinde üç askeri tümen kurulmasını kabul ediyor.
2.Bu tümenler Savunma Bakanlığı’na bağlı olacak. Askerler talimatları SDG’den değil, Şam’dan alacak.
3.Sınır kapılarının ve sınırların merkezi otoriteye devredilmesini istedi.
4.Petrol, gaz ve yeraltı kaynaklarının ilgili bakanlıklara devredilmesi istendi.
5.SDG’nin kontrolü altındaki bölgelerdeki devlet kurumlarının Şam’daki bakanlıklara bağlanmasını ve fiili idari ayrılığın sona erdirilmesini talep etti.
SDG ise 20 Aralık’ta verdiği yanıtta Şam yönetiminin taleplerine karşılık vermek yerine yeni taleplerde bulundu.
1.SDG, üç tümenin yanı sıra üç bağımsız tugayın kurulmasını şart koştu: Kadın Koruma Tugayı, Terörle Mücadele Tugayı ve Sınır Muhafızları Tugayı.
2.Savunma Bakanlığı bünyesindeki daire ve kurumlara 35 subayın dahil edilmesini ve Genelkurmay’da kalıcı temsiliyet sağlanmasını talep etti.
3.Ayrıca doğu bölgesini temsil edecek özel bir Savunma Bakan Yardımcısı atanmasını önerdi.
4.Sınırların merkezi yönetime devredilmesini ise reddetti.
5.Petrol, yerel yönetim ve devlet kurumlarının Şam’daki geçiş hükümetine devri konularının ise askeri entegrasyon sürecinden ayrı, siyasi bir müzakere kapsamında ele alınması gerektiğini savundu.
6.Ayrıca bölge halkının kendi işlerini yönetmesine olanak tanıyan adem-i merkeziyetçi anayasal bir çözüm talep etti.
SDG’nin bu taleplerini “hayal kırıklığı” olarak nitelendiren Şam yönetimi bu durumun bölünmeyi çözmek yerine derinleştireceğini belirtti.
Suriye’nin önünde zorlu bir süreç var. Ama SDG’yi daha zorlu bir dönem bekliyor. Çünkü Türkiye ve ABD’nin desteğini alan, uluslararası sisteme entegre olan, Sezar yaptırımlarından kurtulan Şam yönetiminin eli daha güçlü. Terörsüz Türkiye sürecinin enfekte olmaması için çaba gösteren Türkiye’nin sabır taşı ise çatlamak üzere.
Meksika’da yolcu treni raydan çıktı: 13 ölü, 100’e yakın yaralı var!
Trump’tan ara seçim mesajı: Ana gündemi “fiyatlandırma” olacak
İsrail’in yakıt girişini engellemesi, Gazze’de salgın riskini artırıyor
Zelenski–Trump zirvesi! Kritik gün: Masada 20 maddelik plan var…
MACRON’UN PUTİN ÇAĞRISI ŞOKE ETTİ! Avrupa’da panik…
İspanya’da Noel yarışı: 450 katılımcı buz gibi sulara atladı