Suriye’de kritik günlere girildi. SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonunu öngören 10 Mart mutabakatı için son tarih 31 Aralık olurken, SDG elebaşı Mazlum Abdi’nin Şam’a gitmesi bekleniyordu. Ancak Şam yönetimi, görüşmelerin askıya alındığını ve ziyaretin şimdilik iptal edildiğini açıkladı. Uzlaşı sağlanıp sağlanamayacağı belirsizliğini koruyor. Öte yandan Tartus ve Lazkiye hattında gerilim tırmandı. DEAŞ’ın Humus’ta bir Nusayri ibadethanesine saldırmasının ardından başlayan protestolar, Esad rejiminden kalan silahlı grupların da devreye girmesiyle çatışmaya dönüştü. Şam yönetimi, olayların dış destekli ve kışkırtma amaçlı olduğunu savunurken, güvenlik güçlerinin müdahalesiyle bölgede şimdilik sakinlik sağlandı. Ancak hem sahil bölgesi hem SDG-Şam hattı, Suriye’deki kırılganlığın sürdüğünü gösteriyor.
Suriye’de hem siyasi hem güvenlik başlıklarında kritik bir eşikten geçiliyor. Terör örgütü PKK/YPG’nin Suriye uzantısı SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin 10 Mart mutabakatında sona yaklaşılırken, gözler SDG elebaşı Mazlum Abdi’nin Şam’a yapması beklenen ziyarete çevrildi. Ancak beklenen temaslar henüz gerçekleşmedi. Aynı süreçte, ülkenin batısındaki Tartus ve Lazkiye hattında yaşanan olaylar, Suriye’deki kırılgan fay hatlarının yeniden hareketlendiğini gösteriyor.
Mazlum Abdi’nin Şam ziyareti neden gecikti?
CNN TÜRK Dış Haberler Editörü Enver Kaptanoğlu’nun aktardığı bilgilere göre, SDG ile Şam yönetimi arasında varıldığı belirtilen uzlaşı henüz resmiyet kazanmış değil. 10 Mart’ta imzalanan ve SDG unsurlarının Suriye ordusuna entegrasyonunu öngören mutabakat için belirlenen son tarih 31 Aralık. Takvimin daralması, süreci daha da kritik hale getiriyor.
Geçtiğimiz günlerde SDG cephesinden “Şam’la uzlaşı sağlandı” yönünde açıklamalar gelirken, Şam yönetimi bu iddiaları reddederek görüşmelerin askıya alındığını duyurdu. Cumartesi günü Mazlum Abdi’nin Haseke’den Şam’a doğru yola çıktığı iddia edilse de bu bilgi doğrulanmadı. Son olarak, Abdi’nin bugün Şam’a giderek geçici yönetimin başındaki Ahmed eş-Şara ile görüşeceği öne sürüldü; ancak Şam kaynakları bu planın şimdilik iptal edildiğini açıkladı.
Buna paralel olarak, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın da Şam ziyaretini ertelediğine yönelik iddialar gündeme geldi. Tüm bu gelişmeler, SDG-Şam hattındaki belirsizliğin sürdüğüne işaret ediyor.
Tartus ve Lazkiye’de neden şimdi tırmanış var?
Suriye’nin sahil şeridinde yer alan Tartus ve Lazkiye ile Humus’un batı hattında yaşanan olaylar, son günlerde yeniden şiddetlendi. Bu bölgeler, Nusayri nüfusun yoğun olarak yaşadığı alanlar olarak öne çıkıyor. Esad rejiminin devrilmesinin ardından siyasi ağırlığını kaybeden Nusayriler, yeni dönemde azınlık konumuna düşmüş durumda.
Gerilimin fitilini ateşleyen son olay, Humus’ta Nusayrilerin yaşadığı bir mahalledeki ibadethaneye DEAŞ tarafından düzenlenen saldırı oldu. Saldırıda 8 kişi hayatını kaybetti, 18 kişi yaralandı. Bu saldırının ardından, Suriye ve yurt dışındaki Nusayriler adına konuşan İslam Konseyi Başkanı Gazal el-Gazal, “siyasi federasyon ve kendi kaderini tayin hakkı” talebiyle sokağa çıkma çağrısı yaptı.
Şam yönetimi, Gazal el-Gazal’ı daha önce Dürzi lider Hikmet el-Hicri örneğinde olduğu gibi, ayrılıkçı ve dış bağlantılı bir figür olarak tanımlıyor. Güvenlik kaynaklarına göre, gösteriler sırasında Esad rejiminden kalan ve halen bölgede varlık gösteren silahlı gruplar devreye girdi. Bu unsurların, protestoları fırsat bilerek güvenlik güçlerine ateş açtığı, olayların bu nedenle kısa sürede silahlı çatışmaya dönüştüğü belirtiliyor.
Bunun üzerine, Şam yönetimine destek veren Sünni grupların da sokağa çıkmasıyla karşılıklı gerilim tırmandı. Çatışmalarda ölü ve yaralılar olduğu bildirilirken, Şam yönetimi bölgeye takviye güvenlik güçleri sevk etti. Son bilgilere göre olaylar kontrol altına alınmış durumda, ancak sahadaki tablo hâlâ kırılgan.
Şam’dan “kışkırtma” uyarısı
Suriye İçişleri Bakanlığı, Tartus ve Lazkiye’de yaşananlara ilişkin yaptığı açıklamada, protesto çağrılarının silahlı faaliyetleri gizlediğini belirtti. Açıklamada, “eski rejimin kalıntıları” olarak tanımlanan silahlı unsurların, gösterileri güvenlik güçlerine saldırmak için kullandığı ifade edildi. Bakanlık, sahil bölgesindeki halka bu tür çağrılara karşı dikkatli olunması uyarısında bulundu.
Kritik Denklem: SDG-Şam Uzlaşısı
Uzmanlara göre, SDG’nin Şam’a entegrasyonuna ilişkin belirsizlik sürdükçe, Suriye’de dış destekli ya da rejim kalıntıları tarafından beslenen kışkırtmaların artması olası. Şam yönetimi, özellikle sahil hattındaki olayların kontrolsüz büyümesinin ülke genelinde yeni bir istikrarsızlık dalgasına yol açabileceğinin farkında. Bu nedenle güvenlik müdahalelerinde temkinli bir yaklaşım sergileniyor.
Önümüzdeki iki gün, hem SDG-Şam uzlaşısının kaderi hem de Suriye’deki iç dengelerin seyri açısından belirleyici olacak. Gözler, yapılacak olası temaslar ve gelecek resmi açıklamalarda.
Dünyaca ünlü yıldız artık bir ‘milyarder’
Ukrayna barış planında ‘güvenlik garantileri’ gelişmesi! Zelenski açıkladı: “Geriye 2 konu kaldı”…
Döviz ateşi Tahran’ı sardı: İran’da esnaf kepenk indirdi! Protestolarda rejim ve hükümet aleyhine sloganlar atıldı…
Kayıp Malezya uçağı: Havacılık tarihinin en büyük gizemi çözülecek mi? Yarın başlıyor…
Mar-a-Lago görüşmesi: Zirve mi, Netanyahu için seçim startı mı?
Meksika’da yolcu treni raydan çıktı: 13 ölü, 100’e yakın yaralı var!