RETİNADA GENETİK BOZULMA
Göze gelen ışığı elektrik enerjisine dönüştürerek beyne ileten retina hücrelerindeki genetik bozulma nedeniyle oluşan Retinitis Pigmentosa hastalığının farklı türlerde seyredebileceğini ifade eden Op. Dr. Akkan, şu bilgileri aktardı: “Hastalığın türüne göre ilerleme hızı değişiklik gösterebilir. Yaş ilerledikçe hücre ölüm hızı artar ve buna bağlı olarak görme seviyesi giderek azalır. Erken dönemlerde hastalar gece görüşünde zorlanırken, ilerleyen süreçte akşam saatlerinde ve daha sonra gündüz görüşünde dahi sıkıntı yaşarlar. Bu durum, önce karanlıkta görmeden sorumlu rod hücrelerinin, ardından aydınlıkta görmeden sorumlu kon hücrelerinin bozulmasıyla ilişkilidir. Bazı Retinitis Pigmentosa türlerinde ise hastalık gündüz görme azalmasıyla başlayabilir. Bu hücreler tamamen işlevini yitirmeden önce halâ canlıdır fakat görme sürecine katılmazlar. Hastalık, görüntünün çevreden merkeze doğru daralmasıyla ilerler.”
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
Genellikle akraba evliliği ve genetik kalıtım nedeniyle ortaya çıkan Retinitis Pigmentosa hastalığının, genetik bir öykü olmadan da görülebileceğini belirten Op. Dr. Akkan, “Nadir görülmesinin yanı sıra her yaşta ortaya çıkabilen Retinitis Pigmentosa hastalığında uygulanan kök hücre tedavisi sonrasında bazı hastaların görme seviyelerinde iyileşme sağlanabiliyor ancak her hasta tedaviye olumlu yanıt vermiyor. Tanı ne kadar erken konursa, hücre kaybı artmadan canlı hücrelerin ölümü yavaşlatılabilir, hatta durdurulabilir ve uyku modundaki hücreler yeniden aktif hâle getirilebilir” dedi.
GÖBEK KORDONU VE KEMİK İLİĞİNDE VAR
KÖK hücre tedavisine ilişkin bilgi veren Op. Dr. Akkan, “Vücudumuzdaki en küçük yapı taşı hücredir ve birçok hastalığın temelinde hücre yapısının geri dönüşümsüz bozulması yer alır. Kök hücreler; kemik iliği, diş pulpası, plasenta, amniyon sıvısı ve göbek kordonu gibi farklı dokularda bulunur. Bunlardan en güçlü olanlar göbek kordonundan elde edilen ‘mezenkimal kök hücrelerdir.’ Kendi kendini yenileyebilme ve farklı hücrelere dönüşebilme özellikleri sayesinde tıbbi açıdan önemli bir potansiyele sahiptir” dedi.
6 AY İLE 2 YILDA BİR UYGULANIYOR
Kök hücre tedavisinin 6 ay ile 2 yılda bir tekrarlanabildiğinin altını çizen Op. Dr. Akkan, “Kök hücre uygulamasının standart bir yöntem hâline gelmesi için çalışmalar devam etmektedir. Birincil amaç hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak veya durdurmak; ikincil amaç ise hastanın mevcut görme keskinliğini korumak. Bunlar, bazı hastalarda iyileşme sağlayabilmektir” dedi.
GÖZ ARKASINA ENJEKTE EDİLİYOR
Kök hücre tedavisinin göz hastalıklarında da kullanıldığını belirten Op. Dr. Akkan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Doğuştan gelen veya kalıtsal Retinitis Pigmentosa (tavuk karası – gece körlüğü) ve sarı nokta hastalığının bazı türlerinde kök hücre uygulaması tercih edilebilmektedir. Bu tedavi ile ilgili çalışmalar sürmektedir ve görmesini tamamen kaybetmemiş, hâlen canlı fakat uyku hâlinde olan hücrelere sahip hastalar hedeflenmektedir. Tedavinin temel mantığı; ‘growth faktör’ yani büyüme faktörü salgılama kapasitesi olan hücrelerin retinaya yakın göz arkasına enjekte edilmesidir.”