Terör örgütü SDG’ye verilen süre doldu! Suriye’de yeni sayfa açılacak mı? “Sahada askeri hazırlık var”
Suriye’de terör örgütü SDG’ye verilen entegrasyon süresi yıl sonu itibarıyla dolarken, Şam yönetimi örgütle temaslarını kesti. 10 Mart mutabakatının hiçbir maddesinin uygulanmaması sabırları taşırırken, Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın bugün yapacağı açıklama “operasyon” ihtimalini güçlendirdi. A haber’de Ajans Haftasonu programındaki uzmanlar gündemi değerlendirdi. Uluslararası Terör ve Güvenlik Uzmanı Bülent Atasever, sahada askeri hazırlığın olduğuna işaret etti.
Suriye makamları, bugün yaptıkları açıklamada, ülkenin kuzeybatısındaki Lazkiye ilinde bir “terör hücresi” üyesinin yakalandığını bildirdi.
İçişleri Bakanlığı, Basel İsa Ali Camahiri adlı şahsın, Ceble kırsalındaki Duveyr Ba’bada köyünde gözaltına alındığını duyurdu. Camahiri’nin, devrik rejimin eski özel kuvvetler komutanı Süheyl el-Hasan’la bağlantılı olduğu belirtilen “Saraya el-Cevad” adlı hücrenin üyesi olmakla suçlandığı kaydedildi.
Bakanlık açıklamasında, farklı noktalarda gizlenmiş çok sayıda silah ve mühimmatın da ele geçirildiği ifade edildi.
Suriye güvenlik güçleri, İHA
Süheyl el-Hasan, devrik Esad rejiminin ordusunda komutanlık yapmış ve 2011–2024 yılları arasındaki devrim sürecinde Suriyelilere yönelik baskı ve şiddetle en çok anılan isimlerden biri olarak biliniyor. El-Hasan’ın, varil bombaları da dahil olmak üzere halk protestolarının sert yöntemlerle bastırılması politikasında önemli rol oynadığı belirtiliyor.
İçişleri Bakanlığı, son gözaltının, çarşamba günü Lazkiye ilinde İç Güvenlik Komutanlığı tarafından yürütülen bir güvenlik operasyonu kapsamında gerçekleştirildiğini açıkladı.
SDG’NİN SALDIRILARI SÜRÜYOR
Diğer taraftan rejimin kalıntılarının yanı sıra, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG/SDG’ye 10 Mart Mutabakatı’na uymaları için verilen süre (2025 Aralık ayı sonu) dolarken bölgede çatışmaların yaşandığına dair haberler gelmeye devam ediyor.
Suriye’de güvenlik güleri SDG’nin saldırdığı noktalarda güvenliği tesis ediyor. (AA)
Sosyal medya üzerinden paylaşılan bilgilere göre Suriye hükümetinin ordusuna entegre olmak istemeyen bazı terör unsurları, bölgedeki Suriye güçleri ile çatıştı.
ASKERİ SEÇENEK GÜÇLÜ BİR İHTİMAL
Suriye’de terör örgütü SDG’ye verilen entegrasyon süresinin yıl sonu itibarıyla dolmasıyla birlikte gözler Şam yönetimine ve Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın yapması beklenen kritik açıklamaya çevrildi. A Haber Ajans Hafta Sonu programında konuşan uzmanlar, 10 Mart mutabakatının hiçbir maddesinin uygulanmadığını vurgulayarak, askeri seçeneğin artık güçlü bir ihtimal haline geldiğini dile getirdi.
Programın sunuculuğunu üstlenen Merve Özkan, SDG ile Şam yönetimi arasındaki temasların kesildiğini, Şara hükümetinin operasyon dahil tüm yol haritasını belirlediğini ifade ederek, “Müzakere mi yoksa sınırlı operasyon mu?” sorusunu gündeme taşıdı.
“Müzakere mi yoksa sınırlı operasyon mu?”
AHMED ŞARA SDG İLE İLGİLİ NELER SÖYLEYECEK?
“BİR YIL BEKLENDİ, ENTEGRASYON GERÇEKLEŞMEDİ”
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Canan Tercan, entegrasyon süresinin fiilen sona erdiğini belirterek, operasyon seçeneğinin artık gündemde olduğunu söyledi. Türkiye’nin başlangıçta askeri bir müdahale istemediğini hatırlatan Tercan, hem Genelkurmay Başkanlığı hem de Dışişleri Bakanlığı tarafından bu yönde açıklamalar yapıldığını anımsattı.
Ancak gelinen noktada başka bir seçenek kalmadığını vurgulayan Tercan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir yıl geçti, entegrasyon hâlâ gerçekleşmedi. Petrol ve su kaynakları hâlâ SDG’nin elinde. Irak ve Türkiye sınırları kritik. M4 karayolu son derece stratejik. SDG’nin bulunduğu konum hem Suriye’nin geleceği hem de Türkiye’nin güvenliği açısından hayati. Eğer uyum sağlanmazsa Türkiye’nin Suriye devletine destek vermesi öngörülüyor.”
10 MART MUTABAKATI RAFA MI KALKTI?
Sunucu Merve Özkan’ın, “8 maddelik taahhüdün hiçbirinin uygulanmadığı” yönündeki tespiti üzerine konuşan Uluslararası Terör ve Güvenlik Uzmanı Bülent Atasever, SDG’ye ilişkin yürütülen dezenformasyona dikkat çekti.
“8 maddelik taahhüdün hiçbirinin uygulanmadığı”
Atasever, SDG’nin taleplerinin kabul edildiği, bazı sınır kapılarının ve kritik bölgelerin örgüte bırakılacağı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, resmi açıklamaların beklenmesi gerektiğini vurguladı.
A HABER Ajans Haftasonu programı ekran görüntüsü
“TERÖR KARTI YENİDEN SAHADA”
Süre uzadıkça güvenlik tablosunun ağırlaştığını ifade eden Atasever, özellikle son dönemde DEAŞ tehdidinin yeniden devreye sokulduğunu söyledi. M5 karayolu üzerindeki insan kaçırma olayları ve Humus’taki patlamaya dikkat çeken Atasever, SDG’nin El Hol Kampı’nda DEAŞ mensuplarını himaye etmesini “trajik bir çelişki” olarak tanımladı.
Halep’te büyük bir kentin içinde bir “terör bölgesi” bulunduğunu vurgulayan Atasever, “Ne zaman ne yapacakları belli değil” dedi.
“Ne zaman ne yapacakları belli değil”
TÜRKİYE’DEN MESAJLAR SERTLEŞTİ
Atasever, verilen sürenin sonuna gelinmesiyle birlikte Türkiye’den gelen mesajların da sertleştiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Terörsüz bölgeye öyle ya da böyle ulaşacağız” sözlerini hatırlatan Atasever, askeri operasyonun senaryolar arasında yer aldığını açıkça dile getirdi.
“Terörsüz bölgeye öyle ya da böyle ulaşacağız”
Mazlum Abdi’nin Şam’a ziyaret gerçekleştireceğine dair iddiaların da dolaşımda olduğunu belirten Atasever, ancak şu ana kadar 10 Mart mutabakatının hiçbir maddesinde ilerleme kaydedilmediğini vurguladı.
“SAHADA ASKERİ HAZIRLIK VAR”
Atasever, sahadan gelen bilgilerin askeri hazırlıklara işaret ettiğini belirterek, sürecin uzaması halinde Suriye’nin toprak bütünlüğünün daha da zedeleneceği uyarısında bulundu. İngiltere ve Fransa gibi aktörlerin sahada daha görünür hale geldiğini, Rusya’nın da sürece dahil olabileceğini ifade etti.
Güneyde İsrail’in yayılmacı politikalarına da dikkat çeken Atasever, SDG’nin bu sürece destek verdiğini belirtti.
MSB’DEN NET DURUŞ: “KİMSEYE SORMADAN YAPARIZ”
Programda Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in açıklamaları da hatırlatıldı. Güler’in, “2016’dan itibaren Suriye’de gerekeni kimseye sormadan yaptık, yine yaparız” sözleri, Türkiye’nin olası bir senaryoda geri adım atmayacağı şeklinde yorumlandı.
“2016’dan itibaren Suriye’de gerekeni kimseye sormadan yaptık, yine yaparız”
Atasever, Türkiye’nin Suriye’yi altyapı ve üstyapı anlamında desteklemeye devam ettiğini, ancak bir ülkede iki ordunun olamayacağını vurguladı. Türkiye’nin olası desteğinin doğrudan askerî varlıktan ziyade hava, istihbarat ve donanım desteği şeklinde olabileceğini ifade etti.
ARAP AŞİRETLERİ, DÜRZİLER VE BÖLGESEL KIRILGANLIK
Dr. Canan Tercan, SDG’nin sadece Kürtlerden oluşmadığını, pek çok Arap aşiretinin başlangıçta DEAŞ’a karşı savunma amacıyla yer aldığını, ancak zamanla örgütün PKK/PYD çizgisine evrildiğini söyledi.
Son dönemde SDG içinde çözülmeler yaşandığını belirten Tercan, örgütün Lübnan, Hizbullah ve bazı yerel aşiretlerle perde arkasında temas kurduğunu aktardı.
Suriye’nin üçte birini kontrol eden SDG’nin, ülkenin en kritik kaynaklarını elinde bulundurduğunu vurgulayan Tercan, güneyde Dürziler, Golan Tepeleri ve İsrail desteğine de dikkat çekti. Limanların bir kısmının BAE ve Fransa’ya devredildiğini hatırlatan Tercan, bu tablo içinde SDG’nin varlığının üniter devlet yapısıyla bağdaşmadığını söyledi.
“BİR ÜLKEDE İKİ ORDU OLMAZ”
Ademi merkeziyetçilik tartışmalarına da değinen Tercan, Avrupa ve Rusya örneklerinde tek ordulu devlet yapısının esas olduğunu, SDG’nin talep ettiği modelin ise Irak’taki sorunlu yapıya benzediğini ifade etti. Irak modelinin hâlâ çatışma ve istikrarsızlık ürettiğini vurgulayan Tercan, SDG’nin taleplerinin makul olmadığını söyledi.
“NET BİR SDG AÇIKLAMASI BEKLEMİYORUM”
Programın sonunda değerlendirmede bulunan Bülent Atasever, Şara’nın açıklamalarının ardından SDG’den net bir cevap gelmesini beklemediğini söyledi. Süre uzadıkça örgütün köşeye sıkışacağını ifade eden Atasever, sınırlı ya da kademeli askeri operasyonların gündeme gelebileceğini dile getirdi.
“Öyle ya da böyle bu süreç entegrasyonla ya da dağılmayla sonuçlanacak. Bir yerlere bel bağladıkları açık ama bu belirsizliğin sona ermesi gerekiyor.”